Dünya ‘ağlamak istedi’
ABD istihbaratı NSA tarafından geliştirilip hackerlar tarafından çalınan ‘WannCry’ (Ağlamak istiyorum) isimli yazılım, tüm dünyada 99 ülkede iletişimi felç etti. İngiltere’de sağlık sistemi, Almanya’da demiryolu şebekesi, ABD’de lojistik, İspanya ve Portekiz’de telekom sistemi çöktü
Dünya siber silahların ne kadar büyük bir tehdit olduğuna önceki akşam şahit oldu. ABD Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) tarafından düşman ülkelere saldırı amacıyla geliştirilen, ancak ‘The Shadow Brokers’ isimli hacker grubu tarafından geçen yaz çalınan bir yazılım hayatı felce uğrattı. Hackerlar bu saldırı aracını önce internet üzerinden açık artırmayla satmak istedi. Ancak talibi çıkmayınca internetten bedava olarak yayınladılar. Söz konusu saldırının da ‘WannCry’isimli bu yazılımı internetten edinen bir grup tarafından yapıldığı sanılıyor. Microsoft tarafından kapatılan, ancak yamayı yüklememiş bilgisayarlarda etkili olan ‘Sonsuz Mavi’ (EternalBlue) adlı bir açığı kullanan program bulaştığı bilgisayardaki tüm verileri kilitliyor ve kilidin açılması için 300 dolar talep ediyor. Bu rakam birkaç gün sonra 600 dolara yükseliyor. Grubun fidye mesajı onbinlerce bilgisayar ekranında bir anda belirdi. Bu bilgisayarların çalışmayı durdurması bir anda birçok faaliyetin de durması anlamına geldi.
Türkiye de etkilendi
Fidye yazılımından Türkiye’nin de aralarında olduğu en az 99 ülke etkilendi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan, Twitter hesabından paylaştığı mesajda “Ülkemizin siber Güvenlik Merkezi USOM ön alma operasyonlarına devam etmektedir. Dünyada yayılan Wcry zararlısından korunmak için Windows sistemleri ve antivirüsleri güncelleyin! Sisteminizi taratmayı ihmal etmeyin” dedi. En çok zarar gören ülkelerden birinin Rusya olduğu belirtiliyor. Ülkenin en büyük ikinci telekom ağı, bankalar, devlet demiryolları şirketi, içişleri ve sağlık bakanlığının etkilendiği bildirildi. İngiltere ve İskoçya’da Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) çöktü. En az 33 sağlık kuruluşu ile bazı aile hekimliği klinikleri etkilendi, bazı hastanelerde ameliyatlar yapılamadı, acil durumlar dışında hasta kabul edilemedi. İspanya’da, telekom şirketi Telefonica, enerji şirketi Iberdrola ve kamu hizmeti şirketi Gas Natural’ın da aralarında bulunduğu büyük kuruluşlar etkilendi. Almanya’da yerel tren istasyonlarındaki bilet makinelerinin çalışmadığına dair tweet’ler atıldı, İtalya’da da bir üniversitenin bilgisayar laboratuvarına da virüs bulaştığı belirtildi. Fransa’da Renault, Portekiz’de Telecom, ABD’de kargo şirketi FedEx ve İsveç’te bir yerel yönetim de yazılımın bulaştığı kuruluşlardan. Çin’den henüz virüse ilişkin bir açıklama gelmedi ama sosyal medyada bir üniversitenin bilgisayar laboratuvarının etkilendiğine dair paylaşımlar yapıldı.
4 SORUDA WannaCry
Ne oldu?
Son yılların en yaygın ve en zararlı siber saldırısı çok sayıda büyük kuruluşun sistemine sızdı. ‘WannaCry’ olarak bilinen yazılım, bilgisayardaki dosyaları şifreliyor ve yeniden erişime açılabilmesi için fidye talep ediyor. Yazılım, ‘solucan’ olarak bilinen virüs aracılığıyla bilgisayarlara giriyor. Bu virüs, genellikle e-posta, kaynağı belirsiz programlar, forum siteleri, korsan oyun, DVD ve CD’leri aracılığıyla bulaşıyor. Fidye yazılımı ‘WannaCry’ Türkiye dahil 99 ülkede binlerce bilgisayarı etkiledi Diğer zararlı yazılımların aksine WannaCry’ın kendi kendine tüm ağ içinde ilerleyebilme özelliği var. Diğer yazılımların çoğunda virüsün yayılabilmesi için kullanıcıların, içinde saldırı kodu bulunan bir ek dosyaya tıklamaları gerekiyor. Dolayısıyla, kullanıcıyı kandırıp tuzağa düşürerek yayılıyorlar. Ama bunların aksine WannaCry kuruluşun sistemine girdiği an, zayıf makineleri tespit ediyor ve kendi kendine onlara da bulaşıyor. Bu da yazılımın etkisinin neden bu kadar yaygın olduğunu açıklıyor. Çünkü yazılımın sızdığı her kuruluştaki bilgisayarlar tehdide açık oluyor.
WannaCry virüsünü kim yaptı?
Bu henüz net olarak bilinmiyor. Fidye yazılımı, uzun bir süredir siber hırsızların sıkça kullandığı bir yöntem. Bilgisayarlara bulaşıp kısa sürede çok kazanç sağlıyorlar. İzi sürülmesi zor olan sanal para birimi Bitcoin sayesinde kolaylıkla ödemeleri alabiliyorlar. Farklı sanal fidye çeteleri arasında rekabet arttıkça da, zararlı kodlarını yayabilmek için yeni ve daha etkili yöntemler arayışına girdiler. WannaCry yazılımı da ABD’nin istihbarat servislerinden Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) tarafından geliştirilen bir virüs aracılığıyla bulunmuş gibi görünüyor. Bu virüsün ayrıntıları ortaya çıkınca birçok güvenlik araştırmacısı, bunun ‘kendiliğinden başlatılan fidye virüslerinin’ yayılmasına neden olabileceğini öngörmüştü. Hackerlar’ın bu öngörüden faydalanmaları da yalnızca birkaç ay aldı.
Sizin bilgisayarınız tehlikede mi?
Bu duruma göre değişir. WannaCry virüsü yalnızca Windows işletim sisteminin kullanıldığı bilgisayarlara bulaşıyor. Windows’u güncellemezseniz ve e-postalarınızı açarken, okurken dikkat etmezseniz, siz de tehlikede olabilirsiniz. Sürekli güncelleme yaparak, firewall (güvenlik duvarı), anti-virüs yazılımları kullanarak ve e-posta aracılığıyla gönderilen mesajları okurken dikkatli olursanız, kendinizi koruyabilirsiniz. Ayrıca, dosya şifreleme anahtarını yedeklerseniz, virüsün bulaşması halinde fidye ödemeden dosyalarınıza yeniden erişim sağlayabilirsiniz.
Bu yazılımın bulaşması durdurulabilir mi?
Tam olarak durdurulamaz. Ama yine de kuruluşlar kendilerini korumak için çok çalışmalı ve gerekli tüm önlemleri almalı. Firewall (güvenlik duvarı) oluşumu, anti-virüs yazılımları yüklemesi, dosya filtreleme uygulaması, izinsiz erişimleri tespit etme programı ve yazılımın sürekli güncellenmesi siber saldırıları da engelleyebilir. Ama hiçbir korunma yüzde 100 kusursuz olamaz. Neden? Çünkü kuruluşlar insanlar tarafından idare ediliyor dolayısıyla ‘insan hatası’ olabiliyor. Bunun farkında olan siber hırsızlar da kullanıcıları kandırmak için e-postalara tuzaklı ek dosyalar veya linkler ekliyor böylece kullanıcının dosyalara tıklamasıyla virüsü bulaştırıyor. Bu uygulamaya ‘elektronik dolandırıcılık’ (phishing) deniyor. Ayrıca son yıllarda milyarlarca kullanıcı adı ve şifre çalındı. Bazı siber çeteler bu çalınan veriler arasında tarama yapıp hedef almak istedikleri kuruluşların sicillerini buluyor. Bu da, siber hırsızların bir çalışan gibi şirket sistemine girmesini ve içeriden saldırı başlatmasını sağlıyor. Virüsün engellenebilmesi için 14 Mart’ta bir yazılım başlatılmıştı ancak birçok kuruluş zamanında uygulamaya koyamamış gibi görünüyor. n Kaynak: BBC
[status draft]
[nogallery]
[geotag on]
[publicize off|twitter|facebook]
[category teknoloji]
[tags HACKER DOSYASI]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder